5 Mayıs 2019 Pazar

               Dijital Dönüşüm, Yeni Medya ve Kadın

Üsküdar Üniversitesi 6.Uluslararası İletişim Günleri Sempozyumunda bir diğer dikkat çeken oturumumuz Yeni Medya ve Kadın olmuştur. Değerli bir çok Dr.Öğr. Üyesi bizleri yaptıkları özel çalışmalarla bilgilendirdi. 



Program Dr.Öğr.Üyesi Tuğba AKDAL'ın Kadın ve Yeni Medya: İnternet Haber sitelerinde Cinsiyetçi Eğitime Yönelik İncelemesi üzerine başladı.


Medya da kadın nasıl temsil edilmektedir sorusunu sorduğumuzda özellikle günümüz kitle yayıncılığı anlayışıyla beraber, kadının medyada gerçekçi temsilinden ziyade bir tüketim metası ve arzu nesnesi olarak kullanılması eğilimi daha da hız kazanmış, kadın bilginin ve haberin tükettirilmesinde bir araç olarak görülmeye başlanmıştır. Netice itibariyle geleneksel medyada ataerkil bir anlayışın hakim olduğu söylenebilmektedir ve bu sayede toplumsal yaşama kadına bir birey olarak değil, biyolojik niteliklerine göre bakılmasına yol açan anlayışın tekrarlanması ve sürdürülmesine geleneksel medyanın çokça katkı sağladığı ifade edilebilmektedir.
 Geleneksel ve Yeni medya olarak ikiye ayrılıyor; Yeni Medya iyi bir alternatif bizlerde çalışmalarımızda kadının anne, fedakar kadın, eş ya da varlık sebebi bedeniyle ilişkilendirilen bir haz nesnesi olarak yer aldığı bununda beraber eylem ve magazin..

 Geleneksel medyada kadınlar;  

  • Sansasyonel içeriklerle daha fazla yer almaktadır,
  • Çile,acı,keder öğeleriyle daha fazla ilişkilendirilmekte ve bu yolla mağdur kadın imajı çizilmektedir,
  • Kadının özel hayatı hikayeleştirilmekte,çokça kişi hakkı ihlali yapılmaktadır
  • 'Tecavüze uğradı' 'Gönlünü Kaptırdı', 'Kadın Cinayeti' gibi ifadelerle cinsiyetçi söylemler kullanılmaktadır 



Çeşitli haber sitelerinde kadına dair yer alan kelimelerin ne kadar kez kullanıldığına dair kullanım sayısından bahsetti.

Ana sayfada kadın ve kız kelimesinin çokça geçtiği görülmektedir. Haberlerin doğrudan kadınlar ie ilgili olup olmadığına bakılmaksızın kadın kelimesinin bu denli sık yer alması yeni medya haberciliğinin haberin ve bilginin tüketiminde kadını bir tüketim aracı gibi kullanıldığına işaret etmektedir.

Sunumunu bitirmek üzere olan Tuğba Akdala son bir soru yöneltildi
- Kadınların cinsiyetçi söylemleri medya da gerçekleşen bu olumsuz haberlere karşı toplumda bu konuya karşı bir duyarlılık arttı mı?
- Türkiye'de her gün kadına şiddet gerçekleşiyor ve sadece bir kaç'ı gündemde oturuyor. Halen daha duyarlı değiliz medya bu konuda sorumluluk geliştirme bağlamında bizi desteklemiyor diyerek sözlerini burada noktaladı.


2.sunum için Dr. Öğr. Üyesi Serkan BİÇER Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Yeni Medyada Kadın Rollerinin Temsili:

 Instagram da çevrimiçi kimliklerimizle adımız yazdığında kim olduğumuza dair yer aldığımızı ya da anonim olarak yer alındığında 'Yeni Gelin' örneği olarak ınstagram da nasıl bir toplumsal cinsiyet temsili içinde sunulduğunda anlamak için böyle bir çalışma gerçekleştirildi.
 Evde çok sessiz olan bir kadın ınstagram gibi bir ortamda internette çok aktif olabilir, Çünkü kendini kısıtlanmış hisseden her kadın için sosyal medya bir kaçış alanıdır.

Üzerinde durulması gereken en önemli nokta kimliğin birey dışındakilerce anlamlı hale getirilmesidir. Benlik birey tarafından oluşturulur. Kadın tarihsel bağlamda güzellik mitiyle yakından anılmakta ve hatta ataerkilliğin kadınları sürekli olarak görünüşlerini düşünmeye ve keyfi güzellik standartlarına uymaya zorlayarak niteledi. Kadınların toplumsal alanda hep edilgen bir yeri olduğuna yer verilmiştir.

3.sunumu için Araştırma Görevlisi Kamile ELMASOĞLU : Reklam Filmlerinde Toplumsal Cinsiyet: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Temasına İlişkin Bir İnceleme gerçekleştirdi.

 Sunumuna Toplumsal cinsiyet kavramı olarak yer vererek üzerine konuşmaya başladı.
Toplumsal yargılara göre reklamlarda kadın değerlerinin kurgulandığını görmekteyiz. Reklamlarda kadının ve erkeğin kullanıldığını görmekteyiz. Erkekler aile geçimini sağlayan evin babası Kadınlar ev hanımı olarak ilişkilendirilmektedir.
 Bu çalışmada 2019 yılında güncel olması amacıyla en çok izlenen reklamlar arasında 8 Mart Kadınlar Gününde Defacto, Waikiki ve Elidor reklamlarını düzenlemişler.
 Büyük markalarla gerçekleştirilmiş Kadınlar Günü ile ilgili videoları izleyerek reklamlar üzerinden kadınların kendi ayakları üzerinde durabildiği özel ve iş hayatının paralel bir doğrultuda ilerlediğine dair ipuçları bizlere iletilmiştir.
Elidor Türkiye markasına bakıldığında kadınların kendi özgürlüklerini ve erkek kadın eşitsizliğini göz önüne sermişlerdir bunu da kendi hayatlarıyla özdeşmeleri de manidardır.
Hasthag olarak da biz yokuz reklam filmi olarak yer almıştır ve tepki toplamıştır.
 soru ve cevapla biten konuşmasından sonra..

4.Sunum için Yrd. Doç. Dr. Dilan ÇİFTÇİ: Dijital Dönüşümler Çerçevesinde Sivil Toplum Örgütleri: Kuzey Kıbrıs Kadın Sivil Toplum Örgütleri Üzerine bir İnceleme ile konuşmasına başladı.

Barış araştırmaları üzerine yoğunlaşmış biri Geleneksel medyada da daha baskın görülmesine rağmen son dönemlerde sosyal medya vurgusu belirgin olarak ortaya koymuştur. Sosyal medya aktif yurttaşların toplumsal sorunlara doğrudan müdahil olarak fikrini açıklama, kamu yararının gerçekleşmesine katkı,


  • İfade özgürlüğü ve örgütlenme hakkı 
  • Kamuoyu oluşturma
  • Barış-odaklı
  • Gönüllülük esasına dayalı
Alternatif medyanın topluluklara hizmet etmesi: Topluluğun önemini ve gücünü temsil eden alternatif medya aynı zamanda etkileşime olanak sağlayarak aktif katılımı sağlar ve tartışmaların aktif tartışılmasını ve bastırılmış konuların açığa çıkmasını sağlar. 
Ana akım medyaya alternatif olması : Örgütlenme biçimlerinin alternatif yollarını gösterir ve farklılaşan söylemlere platform sağlarken çeşitlilik ve çoğulculuğu teşvik eder.

Oturum Başkanı : Prof.Dr. Defne ÖZONUR tarafından yönetilen sempozyum 4 sunumdan sonra soru cevap şeklinde ilerleyerek Akademisyenlere Katılım belgeleri takdim edilerek program sona ermiştir.
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder